Matbaa ve matbaacılığın tarihçesi çok eskilere uzanır.Matbaacılığın kurucusu Gutenberg sayılsada aslında matbaacılığın kurucu Gutenberg değildir.Matbaacılığın kökeni tamaen Orta Asya Türk coğrafyasına dayanmaktadır.Uygurlar döneminde matbaanın geliştiğini ve bizzat Uygur Türkleri tarafından kullanıldığını biliyoruz.Bize bu önemli bilgi ise Uygur şehirleri olan Hoten Beşbalık Karahaço ve Yarkentte yapılan araştırmalar vermektedir.Bu şehirlerdeyapılan kazılar sonucu Müteharrik harflerden oluşan sert ağaçtan yapılmış harfler bulunmuştur.Yine Tung-Huang mağarasında ki bu mağaralar Bin Buda mağaraları olarak bilinir bu mağaradada Uygurlara ait budist eserlerin yanı sıra sert ağaçtan yapılmış harfler ve testereler bulunmuştur.
Uygur Türkleri matbaa alanında müteharrik harf sistemini kullanırken Çinliler ise baskı yöntemini kullanıyorlardı.Baskı sistemi daha zor daha kullanışsız bir sistem idi.Matbaa Avrupaya Orta Asya üzerinden gitmiştir Marco Polo Çin seyehatinde ağaç blokla baskı yöntemini görmüştür.Avrupada ise bu 14. yy.da parşomenden kağıda geçişte kullanılmıştır.
Osmanlı topraklarında ise matbaa ilk olarak İspanyadan Osmanlıya gelen İspanyol Hristiyan zulmünden kaçan Yahudiler tarafından getirilmiştir.İlk Türk matbaasının kurulduğu dçnem lale devridir kurucusu ise İbrahim Müteferrikadır.Fakat matbaa Osmanlı devletin de çok fazla yayılamamıştır çünkü Osmanlı devletin de hattalar kitapları el ile yazıyorlardı ve sayıları oldukça fazla idi bu sebeble Osmanlı ilmi kesimi matbaaya ihtiyaç duymuyordu ayrıca devlet matbaa yaygınlaşırsa işsiz kalacak koca bit hattata nasıl nerede iş verecekti buda ayrı bir sıkıntı idi.Kısacası Matbaa tamamen Uygur Türklerine ait bir keşiftir Uygurlardan Çinlilere onlardanda Avrupaya yayılmıştır.
Lale Devrinde Osmanlı Devletinin ilk matbaasını kuaran İbrahim Müteferrikanın Temsili resmi.